10 Temmuz 2017 Pazartesi

To The Beautiful You Konusu ve Yorumum


Konusunu muhtemelen herkes biliyordur ama yinede kısaca özetleyelim;

Go Jae Hee, Amerika'da yaşayan bir Korelidir. Bir gün hayranı olduğu, Kore'nin ünlü sporcularından olan Kang Tae Joon'un bileğindeki sakatlık yüzünden sporu bırakmayı düşündüğünü öğrenir ve böyle bir şey olmasını hiçbir şekilde istemediği için Kore'ye, Kang Tae Joon'un gittiği liseye transfer öğrenci olarak gider. Ancak gittiği lise bir erkek lisesidir ve Jae Hee'de bu yüzden erkek kılığına girer. Ve hikaye de böylece başlamış olur... 

Dizinin başrol oyuncuları Sulli, Choi Minho, Lee Hyun Woo, Kim Ji Won ve Kang Ha Neul'dur. 


YORUMUM

Öncelikle dizinin en güzel OST'ını takdim edeyim size. Ki yazar da postu yazarken bu şarkıyı dinliyor :D 



İzlemeyenler için yoruma geçmeden merak edeceğiniz soruyu cevaplayayım. 

İzleyeyim mi, izlemeyeyim mi? 

Mutlaka izlemeniz gereken bir dizi değil. Yani izlemezseniz de bir şey kaçırmazsınız. Bunun yerine gidin daha anlamlı diziler izleyin Ama yinede sizin tercihinize kalmış tabiî. Belki dizide sevdiğiniz oyuncu vardır, o yüzden izlemek istiyorsunuzdur. Ki ben de zaten Kim Woo Bin için izledim ;) Ama o da taa 9. bölümde geldi. Üç bölüm görünüp gitti. 😒


Diziyi izlerken acayip sıkıldım. Bunu belirteyim. (Daha önce bir Playfull Kiss izlerken böyle sıkılmıştım.) Sanırım bunun sebebi de Sulli'nin de Minho'nun da karakterinin pasif olmasıydı. Birde lise dizisi olunca... Neden bilmiyorum ama şu sıralar lise dizilerinde çok sıkılıyorum. Belkide sıkıcı diziler seçtiğimdendir. O konuda emin değilim... 

Lisenin yurt odalarına bayıldım! Son derece güzeldi. Özellikle Eun Gyul'un odası harikaydı. Keşke bende öyle bir yurtta kalıp öyle bir lisede okuyabilseydim diye düşündüm çoğu kez. Erkeklerle dolu bir lisede okumak istemiyorum. Yanlış anlamayın :D

Minho'nun saç stiline dizi boyunca çok taktım. Hiç hoş bir saç stili değildi açıkçası. O senenin modası öyle miydi diye düşündüm ama Eun Gyul sonradan gidip saçını harika bir biçime soktuğunda modayla alakası olmadığını da anlamış oldum. Bakınız; 
Sanki
 Sanki çocuğun kafasına peruk yapıştırmışlar😂

Uyarı: Bundan sonrası spoiler içerir! 


Dizinin ana fikri neydi diye sorsalar direk bu sözü söylerim. Zira her şey bu sözle başladı ve bu sözle bitti. Ki çok doğru da bir söz. 

Hızlıca başrol karakterlerin ilişkisine değineyim. Hemen Eun Gyul'a geçmek istiyorum çünkü. Evet, 2. erkek sendromu benide vurdu! 

Jae Hee ve Tae Joon çiftini sevmedim. Özellikle Jae Hee karakteri beni bitirdi! Dizi boyunca düşündüğü tek şey Tae Joon'du. Öyleki Cha Eun Gyul, kızın erkek olmadığını öğrendiğinde bile Tae Joon'u düşündü. Biraz da bencildi sanki. Tae Joon'a bir kez bile 'Senden hoşlanıyorum.' dememesi de içimde bir yaradır. 
Tae Joon'da sevdiğini uzunca bir süre söylemedi. (16 bölümlük dizinin 15. bölümünde geldi itiraf düşünün yani.) Ama sözleriyle belli ediyordu. Ki kız anlamadı o başka konu. 
Bahaneye bak hele 😀

Ve sonunda, 

Jae Hee'de sevgisini şöyle göstermeye çalıştı, ya da ben öyle umuyorum;


Eun Gyul... Ah, ne diyeyim ben bu karaktere yahu?! Ne müthiş bir karakterdi öyle. Sevgisini pek bir güzel gösterdi ve çokta güzel sevdi. 

Jae Hee'den hoşlandığını ilk olarak rakibine söylemiş olsa da, 

 Sonradan sevdiği kıza itiraf etti; 

Üstelik onun kız ya da erkek olması da umrunda değildi,

Aşkını sık sık tarif etmekten de çekinmedi;
     


Jae Hee'nin kız olduğunu öğrendiğin de bile, Jae Hee'den çok kendine kızdı...

Ve Han Nehri sahnesi... İşte tam burada Jae Hee'yi takdir ettim. Eun ona 'Geri döndüğümde burada olmazsan hislerimi kabul etmeyeceğini anlayacağım.' dediğinde Jae Hee gitmeyip orada kaldı. Bu güzel bir hareketti. 
Ah, bir de o olan kötü şeyler karşısında bile sımsıcak gülümsemesi yok mu? 
Neden bu kadar iyimserdi? 


İkinci çiftimizi de sevdim ben. 
Yani ne Eun Gyul ne de Tae Joon, aşk konusunda Seung Rı kadar hızlı olamadılar!


Postun başında değinmiştim diziyi Woo Bin için izlediğime. Çünkü gerçekten sıkı bir Wooribin'im, haberiniz olsun. Bu yüzden buraya Woo Bin repliği de bırakmadan edemezdim. 
 Hayır, anlamıyorum. Nasıl oluyor da Woo Bin'i bir dizide 3. erkek yaparlar! 
Ben The Heirs'te 2. erkek olmasını zor kaldırmışım!

Bu sahneyi, 

bu, 

ve bu sahneyi sevdim.


Şu kiss sahnelerini pek sevmedim. Özellikle ilk iki öpücüğü senarist sanki bir sahne olsun diye koymuştu. Gereksizdi. 

Finali de zaten çoğu Kore Dizisi'nde olduğu gibi kötüydü. Jae Hee'nin Tae Joon'a söylemeden Amerika'ya gitmesini anlayabilirim ama neden 1 sene geçtikten sonra görüştüler?! Tae Joon'un yarışma biter bitmez Amerika'ya gitmesi gerekmez miydi? Hadi onu geçtim, telefon ve internet diye bir şey var. Jae Hee nasıl olurda Tae Joon'un ne yaptığından habersiz olur ve bunu Eun Gyul'a sorar? Sonu saçmaydı. Ama mutlu bir sondu.




Hoşçakalın... 









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder