24 Temmuz 2017 Pazartesi

Lookout Yorumum ve Replikler

Gözü kara bir dedektif, hırslı bir savcı, usta bir hacker, gizemli bir kamera bekçisi. Ve bu dört kişiyi karşısına alan cani bir katil. Dört kişilik bir grubun intikam alma hikayeleri anlatılıyor Lookout'ta.

Lookout'un konusunu merak ediyorsanız şuradan bakabilirsiniz.


Buyrun dizinin en sevdiğim OST'ları:


Bunu dinlemenizi tavsiye ederim. 



Dizinin çok seveceğimi düşündüğüm bir OST'u daha var ama ne hikmetse onu yayınlamadılar. Hangisi diye sorarsanız 16. bölümün sonunda çalan şarkı. 



Öncelikle dizi boyunca merak ettiğim üç konuyu paylaşmak istiyorum sizlerle;

>Birincisi Kyung Soo'nun dizinin çoğu bölümünde boynundan çıkarmadığı şu kolyemsi aksesuar. Aksesuardaki tipin Star Wars filmindeki Trooper olduğunu biliyorum sadece. Gerçekten bunun tam olarak ne olabileceği üzerine çok düşündüm. Aklıma sadece USB olabileceği geldi. Ama belkide sadece önemsiz bir aksesuardır. Aranızda bilen varsa beni de bilgilendirsin lütfen. 😊

>İkincisi Jang Do Han'ın başsavcının önünde neden bu kadar çok eğildiği. Kore'de 'saygı' kavramının çok önemli olduğunu biliyorum ama bu da çok fazla sanki. Hayır, eğilmesini anlarım ama ya tekrar doğrulmadan konuşma bitene kadar o şekilde durması? Garip. Ve bu manzara çok komik. 😁

>Üçüncüsü ve sonuncusu da Si Wan ve Se Won'un gittiği okulda giyilen terlikler. Bu görüntüyü gördüğümde şaşırdığımı söylemeliyim. Ne çeşit bir okulda öğrencilerin çoğu terlikle gezer ki? Acaba gerçekte de öyle mi Kore'deki okullar? Merak konusu. Belkide okul sizin eviniz gibidir mesajı vermek istiyorlardır. Ama bir şey söyleyeyim mi, o şekilde dolaşmak çok rahat olmalı. :D 


İzlemeli miyim, izlememeli miyim? 
Eğer aksiyon seviyor ve benim gibi güçlü kadın karakterlere bayılıyorsanız izleyin derim. Ancak şimdiden söyleyeyim dizide aşk yok. Sadece yan karakterlerin 'romantik' diye nitelendiremeyeceğim bir aşk ilişkisi var o kadar. Ki sıkılacağınız yerlerde olacak.  Söylemeden geçemeyeceğim dizideki kötü karakter öyle bildiğiniz kötülerden de değil. Bir lise öğrencisi olduğu yetmezmiş gibi kazanmak için herkesi öldürmeyi düşünen biri. Entrika yapmak yerine işi kökten halleden tipte biri yani. Tam bir psikopat! Hele bir gülüşü var, sırf güldü diye insanın içinden onun suratını dağıtmak geliyor! Eğer böyle bir kötüye dayanabilirseniz izleyin. :P


>İlk üç dakikasından beni kendine bağlayan bir dizi oldu Lookout. Ancak son bölümlere doğru temposu biraz düşer gibi oldu. Finali saymıyorum. 
>Beni bir yerden sonra sıktı ama bir diziyi yarım bırakmayı sevmediğim için sonuna kadar izledim. Atlamadan. 
>Oyunculuklar şahaneydi! Hele ki Lee Si Young'a Wild Romance'tan sonra daha bir hayran kaldım. Dizideki o aksiyon sahnelerinin hakkını pek iyi vermişti. Finaldeki dövüş sahnesini saymıyorum. O sahne tam anlamıyla vasattı çünkü. Belki bilmiyorsunuzdur, Lee Si Young Lookout çekimleri sırasında hamile olduğunu öğrenmiş ve bunu yönetmen ile senaristten saklayıp öyle olduğu halde tüm sahneleri çekmiş. Kadına hayran kaldım ama bir o kadar da kızdım. Çünkü bir dizi için bebeğinin hayatını riske atması sorumsuzluk. Neyse ki bir şey olmadan atlatmış diziyi. 
>Çeviri için FatimaMinah ve Laktikasit'e teşekkür ediyorum. 

Uyarı: Buradan sonrası spoiler içerir! 


>Öncelikle anne-çocuk ilişkileri çok güzel işlenmişti. Bir annenin çocuğu için her şeyi yapabileceğini, hatta başka birini -bu en yakın arkadaşı olsa dahi- öldürmeyi bile düşüneceğini aktardı dizi bize. Yani her şeyden önce annelerin ne derece önemli olduğunu göstermiş oldu. 
Buyrun dizideki anneler ve çocukları:

•Elbette en sevdiğim anne Jo Soo Ji idi. Kızı için yaptığı bütün o şeyler beni kendisine hayran bıraktırdı.

•Soo Ji ile annesinin sahneleri de çok anlamlıydı. Özellikle annesi hastalandığı zaman Do Han'ın Soo Ji'yi onun yanına götürdüğü an. 

•Lee Soon Ae ve Se Won'da anne çocuk ilişkisi için harika bir örnekti. İlk başlarda her ne kadar Se Won annesi ile iyi anlaşamasada sonradan fark etti annesinin daima onun yanında durup, ona yardım edeceğini.

•Si Wan ile annesi vardı birde. Önceleri Si Wan'ın annesine çok kızmıştım fakat sonradan her şeyi sırf oğlu için yaptığını ayrımsadım. Yaptığı şeyler ne kadar kötü olursa olsun hepsini çocuğu için yapmıştı. Ancak neyseki sonradan aklı başına geldi. 

•Son olarak Kyung Soo ile annesi var. Bu ilişki konusunda Kyung Soo'ya sinirlendim çünkü annesinden utanması hoş değildi. Sonradan Kyung Soo'nun annesinin cesedini bulması çok üzücüydü. Eğer ki ben o halde olsaydım muhtemelen hayatıma devam edemezdim. O üzücü anı bize yansıtabilmede Key yetersiz kalmıştı. Ancak onu bu konuda eleştirecek değilim. Daha yolun başlarında adam. Bir kaç yapımda daha oynasında bakalım, o zaman göreceğiz. 

>Kim Young Kwang'da harika bir iş çıkarmış, karakteri ile de gayet güzel özdezleşmişti ama Jang Do Han'ı çok sevmediğimi söylememe izin verin. Özellikle ilk 16 bölüm. O bölümün sonundan sonra, Jo Soo Ji'yi kurtarmasından bahsediyorum, Do Han'a karşı biraz da olsa içim ısındı. En başta sevmememin nedeni elbette Yu Na davası ile Soo Ji, Bo Mi ve Kyung Soo'yu kullanmasıydı. 



Ve bu itirafı yaptığı zaman da Do Han'ı sevemeyeceğimi anladım. 

Ta ki pişman olduğunu gösterdiği ana kadar. 


Ve çok geç olsa da, finalde Soo Ji'yi itipte kendini Si Wan'ın önüne atarak yaptığı fedakarlıkla onu da sevmiş oldum. Ölmesini ummazdım elbette. Bu yüzden ömrümde gördüğüm en kötü finale sahip dizi diye yer etti zihnimde. 
Do Han'ın ölümü kötü oldu elbet ama bir de şöyle düşündüm: o gitmeden önce bir kez daha Jo Soo Ji'yi kurtardı ve beraberinde kötü adamı da götürdü. 

Finalde Jang Do Han'a söylemek istediğim sözleri Jo Soo Ji benim yerime dile getirdi. 

En sonda senaristin yaptığı bu kötülüğüde asla unutmayacağım. Ben Do Han'ın ölmediğini düşünüp sevinirken bunun hayal olduğu ortaya çıkması... Acayip sinir bozucu bir andı! 


> Dizideki tek çiftimiz Bo Mi ve Kyung Soo çok tatlıydı. O aksiyon ve intikam arasında güzel bir şeyler görmek iyi oluyordu. İkilinin ilk karşılaşmalarında Kyung Soo'nun Bo Mi dışında çevresinde bulunan her kıza gidip 'Sen Bo Mi misin?' diye sorması, Kyung Soo'nun Bo Mi'den özür dilemek için Bo Mi'nin mahallesini videoya alması, dışarı çıktıkları zaman Kyung Soo'nun Bo Mi için oyuncak makinesinden bir sürü oyuncak kapması hoştu. Kim Seul Gi ve Key çok güzel bir iş çıkarmışlar. 

Çok şeker! 

Kesinlikle kardeşlerim, hayattayken sevdiklerinize iyi davranın. 

> Finali dediğim gibi kötüydü. Ama Do Han öldükten sonra bir senenin geçmesi iyi oldu. En azından geride kalanların nasıl bir hayat yaşadığını görmüş olduk. Ki pek bir şey değişmemişti :D Hala kötüleri içeri tıkmakla uğraşıyorlardı. 



>Şunu da belirtmem gerek: dizi boyunca Si Wan'ın gülüşünü çok sinir bozucu bulanınız var mı? Çünkü ben öyleydim. Çok kötü bir gülüş. Gerçekten! Belkide sadece kötü bir karakter olduğu içindir. Bu çocuğu başka bir dizide daha izlemeyi düşünüp rol aldığı diziler baktım ki bir de ne göreyim? Lookout hariç dört dizisinin üçünü izlemişim. İşin tuhafı ben Doctors hariç, çocuğun Shopping King Louis ve Bride of the Century dizilerindeki rollerini hatırlamıyorum. :D O kadar geri plandaki bir karakter çünkü. 

Bu sahne en üzücü sahnelerden biriydi. Düşünsenize çocuğunuzun katili tam karşınızda sırıtarak size çocuğunuzu öldürdüğünü itiraf ediyor. Ama sizin elinden yapacak hiçbir şey gelmiyor.


Bana Si Wan'ı tanımla deseler tam olarak bunu söylerdim:




Biraz da edebi replik paylaşalım;


*1*


*2*
 


*3*
 


*4*
 


Benden bu kadar. Artık söz sizde...

Hoşçakalın... 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder